Preobio Preo-Kefir
Kefir Mayası
Yüzyıllardır sofralarımızdan eksik olmayan kefir, gelenekten gelen şifa sloganıyla artık sizin de sofranızda. Her gün iki porsiyon (400 ml) tüke-
terek sindirim sisteminizi ve bağışıklık sisteminizi güçlendirerek virüs veya patojen bakterilerin neden olduğu enfeksiyon ve salgın hastalıklara karşı direncinizi arttırır. Gelenekten gelen şifa ile ilk günden itibaren gücü yanınızda hissedeceksiniz.
Stresi Azaltır, Sakinleştirir
Günde 1 su bardağı kefir tüketildiğinde günlük kalsiyum ve fosfor ihtiyacının %20'si, B2 vitamininin %19'u, B12 vitaminin %14'ü ve magnezyum ihtiyacının %5'i karşılanabilir. Preo-Kefir’in her bir şasesinde bulunan 10 milyar CFU canlı probiyotik bakteriler, Preobio’nun geliştirdiği çift enkapsülasyon teknolojisi ile; mide asidine ve sindirim enzimlerine dayanabildikleri ve bağırsaklara canlı olarak ulaşabildikleri için benzersizdirler.
Kusursuz Kıvam ve Lezzet
Preo-Kefir, binlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan yerli probiyotik mikroorganizmalar içerir. Preo-Kefir Probiyotik Kefir Mayası ile mayalanan kefir, tamamen katkısız, geleneksel kefir olacaktır. Aynı zamanda enkapsülasyon teknolojisi ile beraber düşünüldüğünde probiyotik fayda, endüstriyel kefirlere göre çok daha fazla olacaktır.
Sindirim Sistemini Düzenler
Sütün, Preobio’nun yerli saf probiyotik kefir bakterileri ile fermente edilmesi ya da farklı bir deyişle mayalanması ile elde edilen ürünün içeriğindeki mikroorganizmalar, biyoaktif maddeler ve enzimler üretir. Yapılan fermantasyon işlemi sırasında mikroorganizmalar, ham maddenin kimyasal yapısını dönüştürerek besin bulunabilirliğini arttırırlar.
Böylece ortaya çıkan ürün biyokoruyucu etki kazanır. Gıda güvenliğinin iyileşmesini sağlayan bu dönüşüm aynı zamanda toksik bileşenlerin parçalanmasına yol açarak antioksidan ve antimikrobiyal bileşik üretimini sağlar. Biyoaktif bileşenler ile takviye edilen süt, daha sağlıklı bir besine yani kefire dönüşür. Yapılan çalışmalar fermente prebiyotik ve probiyotik özellikli süt ürünlerinin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisini kanıtlamıştır. Geçmişte özellikle Rusya'da tüberküloz başta olmak üzere kanser ve alerjik hastalıkların tedavisinde kullanılan kefirin, günümüzde mide ve pankreas organlarının salgılarını artırdığı bilinmektedir. Esansiyel asitlerden triptofan,
kalsiyum ve magnezyum mineralleri bakımından da zengin olması nedeniyle kefir, sinir sisteminin rahatlatılmasında etkin rol oynar. Günlük olarak tüketildiğinde metabolizma üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olduğu bilinen kefirin aynı zamanda karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. İçeriğindeki yoğun mikroorganizmalar ve probiyotik özelliğiyle bağırsak florasının düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar. Bağırsaklarda var olan faydalı bakterilerin beslenmesi için besin görevi gören prebyotiklerin yanı sıra bağırsak florasını ve mikroorganizma çeşitliliğini sağlayan probiyotikler de bağırsaklar için oldukça faydalıdır. Yapılan bir araştırmaya göre kefirin düzenli olarak 6 ile 9 ay boyunca tüketilmesi durumunda, bağırsak bozukluklarını %99 uykusuzluk problemlerini %60, depresyonu %50 ve yüksek tansiyonu %30 oranında iyileştirdiği saptanmıştır. Kefirin faydaları arasında antikanserojen etkinin de yer aldığı düşünülür. DNA hasarlanması ve mutasyona bağlı olarak kanser hücrelerinin oluşumunda rol oynayan bazı enzimlerin aktivitelerini azalttığı, asiditeyi artırarak, yağ asitlerinin üretimini arttırdığı ve apopitoz olarak bilinen hücre ölümünü hızlandırarak, kanser oluşumunu engellediği düşünülür. Yapılan bir diğer sınırlı çalışmaya göre kefirin kan şekerini düzenlediği ve gıda alerjilerini önlediği görülmüştür. IgE ve IgG1 yanıtının baskılanmasına neden olan kefirin, gıda alerjilerinin yanı sıra astım ve atopik dermatit gibi alerjik hastalıklar üzerinde olumlu etki yaptığı düşünülür. Bu gibi yapılan araştırmalar neticesinde kan basıncı, sindirim sistemi ve laktoz intoleransı gibi problemlerin de düzenli kefir tüketimi ile azaldığı ortaya konmuştur. Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etki yaptığını gösteren sınırlı çalışmaların yanı sıra bazı patojen bakterilere karşı antibakteriyel etki gösterdiği de saptanmıştır. Sütte yer alan tüm besin maddelerini içeren kefir ayrıca vücut için gerekli olan amino asit ve yağ asitlerini de içerir. Günde 1 su bardağı kefir tüketildiğinde günlük kalsiyum ve fosfor ihtiyacının %20'si, B2 vitamininin %19'u, B12 vitaminin %14'ü ve magnezyum ihtiyacının %5'i karşılanabilir.